18 Temmuz 2012 Çarşamba

Bütün kitaplar bedava olduğunda, dünya daha güzel bir yer olacak.


Bugün dedemin verdiği kitap harçlığını kullanmaya gittim.Belki duymuşsunuzdur rampalı çarşı diye bir yer.Orada her yer kitapçı olduğu için orayı tercih ettim.Evet orada her yer kitapçı ama kitapçıların hepsi de kazıkçı.Sanarsınızki sahaflar yani o derece pahalı satıyorlar.2-3 tane ucuz , ikinci el satan yerler var fakat onları bulmak ise ölüm.Zaten sıcaktan böbreklerim bile terliyor onları bulmaya çalışmak terinde boğulmak gibi bi şey olur.Ay iğrençleştim.


Neyse.Çarşıya varınca kitapçılar arasında mal mal gezindim.Nerde ucuz olur diye dükkan sahiplerini kestim filan ama yok bi türlü ucuz ve ikinci el satan bi yer bulamıyorum.


  • İkinci el kitapları seviyorum.İçinde geçmişten kalan notlar , geçmişten kalan yaşanmışlıklar,sayfa köşelerine sıkıştırılmış cümleler var.
Bu sefer bir değil 3-4 kitap almak için geldiğim için iyice sinir oldum,kasıldım,gerildim. Ama rekorum 4 ve ilk defa bu aynı anda birden çok kitap alacağım ve kitapçıları zerre tanımıyorum.Lanet olsun bu hayat lanet olsun bu sevgiğğğğmmmmm!!Tamam sakinim.


Eğer kitapçıların arasında aylak aylak gezen,dükkan sahiplerini kesen(indirim yapar mı yapmaz mı diye),tabelaları inceleyen biri görürseniz bilin ki o benim.Bi kitap almak bu kadar sorun olamaz heralde diye düşünüyordum.Genellikle abim aldığı ve benimde denk gelirse aldığım için hiç bu sorun yaşamamıştım, beynim tok sırtım pek yatıyordum .ama iş başa düşünce bu kadar zorlanacağımı da tahmin etmemiştim.


Kestiğim dükkanın birine girdim.Adama ikinci el kitap satıp satmadığını sordum.Adam satmadığını fakat kitapların ucuz olduğunu söyledi.''Hangi kitabı arıyorsunuz?'' diye de ekledi.Bende ''Çizgili Pijamalı Çocuk'' dedim.Adam gülmemek için kendini zor tutuyormuş gibi bir surat ifadesiyle bilgisayarı kurcaladı.Yanındaki çocuk ise hiç kendini tutmadı direk güldü yani.Hayır kitapçısın yani hiç mi duymadın.''Bir Mâniniz Yokda Annemler Size Gelecek'' diye kitap varken buna mı gülünür yani.Allahım sen beni nelerle sınıyorsun.


Adam bilgisayardan gözünü ayırıp çocuğa kitabın yazarını sordu.Çocuk ne derse beğenirsiniz?
-Bu şey işte şu küçük aptalın büyük dünyasılı bi şey de değil mi? ,dedi.
Evet aynen böyle söyledi.Galiba Pucca'yı tarif etmeye çalıştı ama olmadı tabi ki.Ben hemen atıldım;
-Hayır ya ne yaptınız siz yazarı John Boyne bu kitabın.Saçmalamayın. dedim.


Çocuk bozuldu adam ise ciddi bir şekilde tekrar bilgisayara baktı.Sonra bana bakıp kitap 14 lira dedi.Bende teşekkür edip ayrıldım hemen oradan.


Bir yukarıdaki ikinci el kitaplar satan dükkana gittim fakat orada da aradığım kitapların hiçbirini bulamadım.Sonra bir başka dükkana gittim.Adama ''Ben, Çizgili Pijamalı Çocuk,Puslu Kıtalar Atlası ve Yüzyıllık Yalnızlık kitaplarını arıyorum fakat uygun bir fiyata.'' dedim.Adam gitti beş dakika sonra geri geldi elinde Çizgili Pijamalı Çocuk'la birlikte.''Bu 10 lira'' dedi.Bende içimden iyi ucuzmuş dedim.Sonra adam tekrar gözden kayboldu geri geldiğinde elinde Yüzyıllık Yalnızlık vardı.Bu 20 lira dedi ve tezgaha koydu.Evet adam kitabı 20 liradan tezgaha koymuş olabilir bu da bana koyabilir.İçimden ''Kalk kalk buradan da sana hayır yok.'' dedim ve o dükkandan da ayrıldım.


Tam bari biraz hava alıyım sonra tekrar girerim çarşıya diye kapıya yönelmiştim ki bi kız tezgahın arkasından bana ''Kitap mı arıyorsunuz?'' diye seslendi.Ben ''Yok kesme şeker arıyorum'' diyecektim ama tabi ''evet'' le kapattım olayı.Kitapçıda böyle bir soruyla karşılaşırsanız sizde terslemek istersiniz eminim ki.


Kız dükkana davet etti beni.Hangi kitapları aradığımı sordu.Bende kitap isimlerini verdim.Onu beklerken tezgahtaki kitaplara bi göz atmamı istedi ve gitti.Elinde istediğim kitaplarla döndü.Sonra da fiyatını sorduğumda hepsinin 25 lira olduğunu söyledi.Bende tabi bundan iyisi şamda kayısı diyerek kabul edip verdim parayı.Çıkışta keşke ilk oraya gitseydim diye içerlendim ama hava öyle bir sıcaktı ki hemen tranvaya koşup evimin yolunu tuttum.


Şimdi ise Çizgili Pijamalı Çocuk'un kılıfı ile sevişiyoruz.Lütfen rahatsız etmeyiniz.

Hiç yorum yok: