12 Mayıs 2012 Cumartesi

Park

Bugün kuzenimi parka götürdüm.Sıkıldı yazık evde.Çocuk enerjisi işte.Park kalabalıktı.Çocuklar koşuşturuyordu filan.Kuzenim pek koşmuyor kumlarla oynuyor diğer çocukları izliyordu.
Sonra yanıma gelip tahteravalliye binmek istediğini söyledi.Bende bindirdim karşı tarafına geçir bi aşşa bi yukarı sallayıp durdum.Eskiden bende mi bundan zevk alıyordum. Kendimden utandım.Ardından kuzenim aletten inip benim gibi aletin yanına durup bi aşşa bi yukarı sallamaya başladı.O ordan salladı ben burdan salladım ve galiba bi yarım saat böyle karşılıklı sallaştık.Etraftakiler bize deliymişiz gibi baktılar ama biz içimizdeki tüm sinir ve öfkeleri tahteravalliye kustuk.''İkimizde piskopatız, evet'' demek istedim etraftakilere ama sadece tahteravalliye odaklanmak istiyordum.İyi kafa dağıtıyor emin olun.
Sonra yorulup bıraktık bu saçma oyunu.Bi çocuk dikkatimi çekti.Salıncakta oturmuş yavaş yavaş sallanıyor bir taraftan da kendi kendine konuşuyordu.''Acaba hayali arkadaşıyla mı konuşuyor?'' diye içimden geçirmeden edemedim.Benimde var mıydı acaba küçükken hayali bir arkadaşım.Yanlış hatırlamıyorsam 4-5 yaşlarındaki çocukların genellikle hayali arkadaşları olurmuş.Ben şu anda 4-5 yaşında olmak isterdim.Yada hayali bir arkadaş.

Hiç yorum yok: