23 Şubat 2012 Perşembe

Seviyorsan git konuş bence.

Yine sıkıcı bir okul günüydü.O dersten o derse sıkılıyorduk işte.Bende kendi sıra alanımda bir şeylerle uğraşıyor ,etrafı izliyor,şakalaşıyordum filan.Ders müzikti.Müzik hocasını severim.Hani hazır cevap, sana orada küfretse o verdiği cevaptan daha hafif kalacak hocalar var ya o tiplerden di.Benim tanıdığım müzik hocaları genellikle birbirine benziyordu zaten.Tip olarak.

Her neyse.Sınıflarda hani şu sevilmeyen,sık sık kendini kontrol edemeyen,becerdiği kız sayısının oldukça fazla olduğu tipler olur hani.Ama her sınıfta en az bir tane olur bu tiplerden.Bizim sınıfta da doğal olarak vardı bu tip bir öğrenci.Ve benim sıra arkadaşıma açık açık yavşıyordu.Sıra arkadaşım  bir arkadaki sıraya geçmişti o derslik.Açıkçası sıra arkadaşımı da pek sevmem.Orospu gibi davranıyordu.Bi cilveler bi yavşamalar falan.Sürekli saçıyla oynar seksi olmaya çalışırdı ama pazardaki göbekli teyzeler bile ondan daha seksiydi bence.Yapmacık oluşundan kaybediyordu bi kere o.

Neyse.Bu çocuk da geldi benim yanıma oturdu.Bende bir şey demedim çünkü böyle tiplerde eğer karşı çıkarsan daha ısrarcı davranır ve saçma sapan hareketler yapıp seni rahatsız etmeye çalışırdı.

Ders başladı.O kadar sıkıcı o kadar sıkıcı bir dersti ki sormayın gitsin.Bi ara yanımda oturan o çocuğun dosyasındaki kocaman Beyza yazısını gördüm.Çünkü bu tiplerde genellikle kız ismini bir yerlere yazmak utanç verici bir şeydir.
'Kim bu?' diye sordum.
'Bir buçuk sene sevdiğim ve gidip sevdiğimi söyleyemediğim kız'dedi.Sonra biraz daha konuyu açarak anlatmaya başladı.'Bu kızı bir buçuk-iki sene sevdim ama gidip de sevdiğimi söyleyemedim.Arkadaştık ve eğer beni terslerse ve benden soğursa arkadaşlığımızın bozulmasından korktum'dedi.
Ben biraz üzüldüm tabi.Yani hiç beklemezdim bilmem kaç tane kızla gönül eğlendirmiş birisin gerçekten birini seveceğini.Sonra devam etti.' Sonra yollarımız ayrıldı.Bende pişman oldum ve sonrasın önüme gelen kıza çıkma teklifi ettim.Çıktım ve ayrıldım.Çıktım ve ayrıldım.Aslında hiçbirini gerçekten sevmedim'dedi.Ben anlıyormuş gibi kafa sallayıp dersi dinlemeye ama aslında yanımda oturan ve sınıftaki herkes öyle görünmüyor gibi olsa da üzülen çocuğu düşündüm.

Hayat bazen bazı şeyleri yapmamız için bizi zorluyor sanki.Bazı acıları, bazı kötülükleri yapalım , değişelim diye veriliyor sanki.Sanki tüm bu olanlar bizim suçumuz değilmiş gibi üzerimizden yükü atmaya çalışıyoruz bizde.Ama en çok düşündüğüm ise şu oldu.Seviyorsak gidip içimizden ne geçiyorsa o kişiye söylememiz gerekiyordu.Sonra bazı şeyler için çok geç olabilirdi ve pişmanlıklar hayattaki en yıpratıcı şeylerden birisi.

Hiç yorum yok: