15 Ocak 2012 Pazar

Sherlock Holmes

Bugün evde duramazdım.Saç tellerimin ucuna kadar sıkıntı doluydu her yerim.Zaten ailemden kimse doğum günümü hatırlamadı.İyice moralim bozuldu böyle bir daralma geldi bende üzerimi giyinip tam gidecektim ki babam tek başına gitme abin de seninle gelsin dedi.Ben gerek yok falan filan dedim ama kabul etmedi.Nedir bu ısrarın nedeni anlamadım zaten.Neyse abimle çıktık dışarı hava soğuktu.Yavaş yavaş yağmur damlacıkları yere iniyordu.Ben sinemaya gidecektim belliydi.Abim istemsiz geldiği için pek bi hevesi yoktu zaten.Biz abimle pek konuşmayız da zaten.Ama madem çıktık dışarı eğlenelim dedim içimden.
Yol boyunca telefonumdan doğum günü mesajlarına cevap verdim.Ve sonunda film izleyeceğimiz yere geldik.Filmlere baktık aralarında en iyisi 'Sherlock Holmes' idi.Biletimizi aldık.Filmin başlamasına daha 2 saatten daha fazla bir süre vardı.Ne yapalım diye düşünürken alışveriş merkezini,kitapçıları falan dolaştık ve sonra önce yemek yiyelim filmin bitişine kadar acıkırız yoksa diye düşünerek yemek yedik.Ben büyük bir menüyü mideme indirirken abimde iştahlıca yemeğini yiyordu.Arada bir aldığımız 'uykusuz' dergisini okuyup gülüyorduk.Ve sonunda yemeğimiz bitti bir an patlayacam sandım ama hele ki bir şey olmadı.Ardından filmin olduğu salona gittik.
Film on dakika sonra başladı.Etkileyici bir filme benziyordu.Sherlock Holmes diye bir adamın zekice planlarından bahsediyordu.Dünya savaşı başlatmaya çalışan bir adama meydan okuyordu filmdeki baş kahraman.Ve gerek replikler olsun gerek görüntü olsun çok güzel.Biraz komedi, biraz gerilim doluydu film.Filmi izlerken bazen o kadar gerildim ki kalbim yerinden çıkacak sandım.Ama sonunda mutlu bitti film.Ve açıkçası en çok eğlendiğim günlerden biriydi.Eve gelince  yorulmuştum tabiki.Ablamla simit yaptık ve çayla birlikte yedik.Güzel bir gündü.Ablamı da abimi de çok seviyorum :)
Dipnot:Hiç böyle bir doğum günü geçirmemiştim.

Hiç yorum yok: