19 Aralık 2011 Pazartesi

Ağlamak.

Ben hiç rahatça böyle hıçkıra hıçkıra ağlamadım.Ağlayamadım.Birisinin yanında,omzunda ağlayamadım.Ağlayamam yani.Tek başıma olduğumda ağlayabilirim sadece ben.Onun için insanlar beni hep mutlu zan eder.Sürekli güldüğümü görürler.Ama bilmezler ki yalnız kaldığım zamanlarda göz yaşı akıttığımı.'Senin yerinde olsaydım keşke' kelimesini sürekli duydum ve içimden 'bin pişman olurdun' dedim.Ama gerçekten bu kötü bir şey.Derdini kimseye anlatamıyorsun.Seni kimse sakinleştirmeye çalıştırmıyor.Sanki kimse yok.Yalnızlığım en çok o zamanlarda yüzüme bir tokat gibi çarpıyor.'Keşke omzunda ağlayabileceğim biri olsa.' klişeleşmiş bir cümle ama asıl anlamını benden başka kimse bilemez.O cümleyi hissederek benden başka kimse söyleyemez.Onun için sürekli içime attım.Ağlamak istedim ama ama olmadı işte.Sürekli boğazımda bir yumruk oluştu.Bazen o yumrukla beni ağlatan kişinin gözüne bir tane vurmak istedim.Sonrada omzuna yaslanıp ağlamak.İçimi çeke çeke ,rahatlaya rahatlaya,üzüntülerimin acısını ala ala ağlamak istedim.Ve o cümleyi şimdi tüm içtenlikle yazıyorum.'Keşke omzunda ağlayabileceğim biri olsa'

Hiç yorum yok: