11 Aralık 2011 Pazar

Hayat birilerine kucak açarken birilerine sırtını dönüyor.

Bugün dışarı çıkıp yeni insanlar görüyüm dedim.2 haftadır dışarı çıkmıyordum.Bir bahane bulup uzaklaştım evden.Neyse tramvayda iki sevgili gördüm gidecekleri yer uzun olmalı ki birbirlerinin omuzuna yatıp uykuya dalmışlar yada uyuyor numarası yapıp birbirlerine daha yakın olmak istiyorlardı,birbirleriyle ilgili hayaller kurup bunu birbirlerine hissettirmeye çalışıyorlardı,birbirlerinin kokusunu doyasıya içlerine çekip huzurlu oluyorlardı yada tenlerinin dokunduğu yerdeki hücrelerle sohbet ediyorlardı ama her ne olursa olsun mutlu oldukları her hallerinden belliydi.
5 dk falan onları izledim sonra kafamı bi çevirdim bir kadın, suratı asık bir şekilde kulaklığında çalan şarkıyı dinliyordu.Yalnızdı ve bi o kadarda mutsuz görünüyordu.Hayattan bezmiş bir hali vardı.Arada bir kafasının 'ah ah' der gibi sallayıp sonra tekrar kulaklıktaki müziğe kaptırıyordu kendini.Belki de üzüntüsünün tek sebebi yalnızlıktır.Yada ona yalnızlığını unutturacak kadar daha büyük bir acı yaşamıştır bilemeyiz.
Ama acıdım yani, o insan neden sevgilisiyle yan yana oturmak yerine tek kişilik oturaklarda oturuyordu.Hayat neden böyle yapıyor anlamıyorum.Bu gerçekten büyük haksızlık.Bazıları mutluyken bazıları mutsuz oluyor , bazıları ağlarken bazıları mutluluktan havalara uçuyor.Hayatın insanlar üzerinde ayrım yapması doğal olarak görünüyor artık.Doğruda aslında herkes bir anda mutlu olamaz ama bazıları sürekli mutluyken bazılarının mutsuz olması gerçekten can yakıcı.

Hiç yorum yok: